Börekçi İş Adamları Derneği (BİADER) Başkanı Mehmet Ali Geçer, İstanbul’da günlük tüketilen börek miktarının 320 ton olduğunu, ortalamaya bakıldığında her gün 10 kişiden birinin güne börek yiyerek başladığını söyledi.
BÖREK KENT YAŞAMINDA ÇOK ÖNEMLİ
Türk mutfağında asırlardır yer bulan eşsiz hamur işlerinden börek, başta kahvaltı olmak üzere öğünlerde sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Özgün çeşitleri ve lezzeti ile bir kültür ögesi olan börek, sosyal ve kültürel anlam taşıyan bir gelenek olarak da karşımıza çıkıyor. Günlük hayatta pratik kahvaltı isteyen çalışanlar kadar ev ve iş yerlerinde misafir ağırlayanlar tarafından da tercih ediliyor. İstanbul, ülke genelinde en fazla börek tüketilen illerin başında geliyor. Her semtinde birçok börekçi bulunan mega kentte ayda yaklaşık 10 milyon ton börek tüketiliyor. BİADER Başkanı Geçer, AA muhabirine, böreğin kent yaşamında, özellikle insanların yoğun çalıştığı bölgelerde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Hemen herkesin mahallesinde bildiği ya da uğradığı bir börekçisi olduğunu belirten Geçer, çalışanların böreği genellikle “pratik kahvaltı” olarak tercih ettiğini dile getirdi. Börek kültürünün asırlardır var olduğunu ancak son zamanlarda yaygınlaştığını anlatan Geçer, şöyle konuştu: “İstanbul’da ortalama 8 bin börekçi var. Bunlar içinde 200 kilo börek tüketen işletmelerimiz de var, 25-30 kilogram satış yapan işletmelerimiz de ama biz ortalamaya baktığımızda İstanbul’da 320 ton börek tüketimi oluyor. Bu da 200 gramlık porsiyondan düşünüldüğünde 1 milyon 600 porsiyon börek demek. İstanbul nüfusunun 16 milyon olduğunu düşünecek olursak her 10 kişiden birisi günde bir porsiyon börek yiyor. İstanbul’un yüzde 10’u güne börek yiyerek başlıyor. Yani 320 ton dediğiniz zaman 16 kamyon börek yapar, gözümüze bir anda çok fazla gelir ama nüfus sayısına baktığınız zaman 10 kişiden birisi 200 gram börek yemiş olacak.”
HEM PRATİK HEM DOYURUCU
Böreğin sevilen bir lezzet olduğunu ve kahvaltı başta olmak üzere her öğün tüketilebileceğini aktaran Geçer, “Düşünsenize börek yediğiniz zaman ekmek aramıyorsunuz, başka bir şey aramıyorsunuz. Hem pratik hem de doyurucudur. Toplumun damak yapısına da uygundur.” ifadesini kullandı. Böreğin yapım aşamalarını anlatan Geçer, imalattan tezgaha börek serüveninin yaklaşık 8 saat sürdüğünü kaydetti. Kıymalı böreğe talebin daha fazla olduğuna vurgu yapan Geçer, “Kol böreği ekseninde baktığımız zaman dört çeşit yapılıyor. Ispanaklı, peynirli, kıymalı ve patatesli yapıyoruz. 100 kilo böreğin 50 kilosu kıymalı 50 kilosu diğer bütün çeşitlerden oluşur. Kıymalı yine başı çekiyor. Kol böreğinde insanlar kıymalı, su böreğinde peynirli tercih ediyor.” değerlendirmesini yaptı.
Böreğin kışın daha çok tüketildiğini belirten Geçer, “Yazın gerek sıcak havadan olsun, gerek okulların kapalı olması gerekse de tatil sezonu olduğu için börek satışı bir miktar azalıyor. Çünkü börek daha çok çalışan kesimin tükettiği bir ürün. İstanbul’da kışın yaza göre ortalama yüzde 25 daha çok tüketim oluyor.” diye konuştu. Enerji, nakliye, ürün ve personel ücretlerine gelen zamların börek maliyetlerini de arttırdığına işaret eden Geçer, bu durumdan sektörü olumsuz etkilendiğini söyledi. Maliyeti arttıran konularda düzenleme beklediklerini dile getiren Geçer, “Biz börekçiler çoğu hammaddeyi yüzde 1 KDV ile alıyoruz ve yüzde 10 ile çıkış yapıyoruz. Aradaki fark işletmeler olarak bizi yoruyor.” dedi.
BÖREKÇİLİK BİR SANATTIR
2018 yılında kurulan derneğin faaliyetleri hakkında da bilgi veren Geçer, hedeflerinin mesleği geliştirme, mesleki standartları yükseltmek olduğunu ifade etti. Börekçiliği “sanat” olarak gördüklerini kaydeden Geçer, mesleği daha fazla öne çıkarmak ve sürdürülebilir hale getirmek istediklerinin altını çizdi. Geçer, dernek adında bulunan “iş adamları” ifadesini kurul kararıyla kaldırmayı planladıklarını, “Börekçiler Derneği” çatısı altında faaliyet yürütmeyi planladıklarını da sözlerine ekledi.