İngiltere, Galler ve İskoçya dahil 44 ülke ve bölgeden ergenler arasındaki zorbalığı inceleyen bir araştırma, ergenlerin yüzde 15’inin son birkaç ay içinde en az bir veya iki kez siber zorbalığa maruz kaldığını ortaya çıkardı.
2021 ve 2022’de 11, 13 ve 15 yaşlarındaki 279 binden fazla kişiyle yapılan Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışları (HBSC) araştırması, siber zorbalığa uğradığını bildiren ergenlerin oranının 2018’den bu yana yüzde 12’den yüzde 15’e çıktığını gösteriyor.
Ortalama olarak, Avrupa, Orta Asya ve Kanada’daki tüm katılımcı ülke ve bölgelerde, yaklaşık sekiz ergenden biri son birkaç ay içinde en az bir veya iki kez başkalarına siber zorbalık yaptığını bildirdi.
4.200’den fazla gencin katıldığı ankette İngiltere’de, yaklaşık beş kişiden biri son birkaç ayda en az bir veya iki kez siber zorbalığa uğradığını ve yüzde 11’i de başkalarına siber zorbalık yaptığını bildirdi.
Raporda, siber zorbalığın artık gençler arasında akran şiddetinin baskın bir türü haline gelmesi nedeniyle gençleri, aileleri ve okulları siber zorbalığın türleri ve sonuçları konusunda eğitmeye acil bir ihtiyaç olduğu belirtildi.
COVID SONRASI ARTTI
DSÖ Avrupa bölge direktörü Dr. Hans Henri P. Kluge şunları söyledi:
“COVID-19 salgını karantinaları sırasında gençlerin sosyal katılımı çevrimiçi ortamda gerçekleştikçe, siber zorbalık suçu ve deneyiminin de arttığı görülüyor. Akran şiddetinin sanal türlerine odaklanmak artık ergen ve genç popülasyonunun sağlığını ve refahını korumak için acil bir önceliktir ve siber zorbalık toplumlar için önemli bir sorun olarak görülmeli. Kendine zarar vermekten intihara kadar siber zorbalığın her biçiminin gençlerin ve ailelerinin hayatlarını nasıl mahvedildiğini gördük.
Bu hem bir sağlık hem de insan hakları meselesidir ve çocuklarımızı hem çevrim dışı hem de çevrim içi şiddet ve zarardan korumak için adım atmalıyız.”
Çalışmasının uluslararası koordinatörü olan Dr Joanna Inchley şunları söyledi: “Dijital dünya, öğrenme ve bağlantı kurmak için inanılmaz fırsatlar sunarken, aynı zamanda siber zorbalık gibi sorunları da artırıyor. Hükümetlerin, okulların ve ailelerin çevrim içi riskleri ele alma konusunda iş birliği yapması ve ergenlerin başarılı olmaları için güvenli ve destekleyici ortamlara sahip olmalarını sağlamaları çok önemli.”
Okul liderleri sendikası NAHT’den Sarah Hannafin ise şunları söyledi: “Okullar bu sorunla tek başına başa çıkamaz ve hükümet, ‘Çevrimiçi Güvenlik Yasası’nın hızlı ve düzgün bir şekilde uygulanmasını sağlamalı, sosyal medya platformları ise güvenli bir çevrim içi ortam sağlamak için çok daha fazlasını yapmalı.”
patronlardunyasi.com
