GSK Türkiye, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile bir araya gelerek 6 Şubat’ta yaşanan depremlerden etkilenenler için harekete geçti.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, GSK Türkiye çalışanlarının da gönüllü katılımıyla dahil olduğu proje kapsamında, afet bölgesinde yaşayan çocuklar, gençler ve kadınlar öncelikli olmak üzere tüm bölge halkının faydalanabileceği çok yönlü bir destek merkezi kuruldu.
TOG’un “Destek Merkezleri Projesi”, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla afet sonrası travma yönetimine ilişkin eğitimleri de kapsıyor.
GSK Türkiye, bu önemli projeyle TOG uzmanları tarafından hazırlanan dersler, atölye ve uygulamalar aracılığıyla yılda 6 bin 500 kişiye ulaşarak, bu kişilerin normalleşme sürecine katkı sağlamayı amaçlıyor. Gerçekleşecek çalışmalar, çocuk ve gençlere yönelik matematik, Türkçe ve fen derslerine destek sağlamanın yanı sıra duygusal ifade becerilerini geliştirecek uygulamaları da içeriyor.
Programda ayrıca lise ve üniversite çağındaki gençlere yönelik psikososyal aktivitelerle birlikte gelişim sohbetleri de yer alıyor. Diğer yandan, bölgedeki kadınların faydalanabileceği atölye çalışmaları ve bilgilendirme seansları ile de iyi olma halinin artırılması amaçlanıyor.
Destek merkezinin yer aldığı konteyner şehirde yaşayan ve depremden etkilenenlerin kullanabileceği sosyalleşme ve spor alanları da bulunuyor. Bununla birlikte merkezde tam zamanlı olarak görev alan psikolog ile bölgede ihtiyaç duyan herkesin yararlanabileceği bir yapı oluşturularak bütüncül bir psikososyal destek sağlanması amaçlanıyor.
Tüm bunlarla birlikte konteyner şehrin içinde bulunan ilkokulda öğrenim gören öğrencilerin destek merkezi içinde yer alan park, kütüphane, konferans salonu gibi sosyal alanlardan faydalanma fırsatına bulunuyor.
“Proje ortağımız TOG ile birlikte yürüteceğimiz bu proje için oldukça heyecanlıyız”
Açıklamada görüşlerine yer verilen GSK Türkiye İletişim ve Hasta İlişkileri Lideri Selcen Çökdü, etkisinin tüm Türkiye’de derinden hissedilen depremlerin ardından her yardımın çok değerli olduğunu vurguladı.
Depremlerin ardından üzerlerine düşenleri hayata geçirmenin sorumluluğu içerisinde olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu doğrultuda depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, depremin yarattığı tüm olumsuzlukların ivedilikle ortadan kalkmasını, ülkemizin de bir daha böylesine bir felaketi yaşamamasını temenni ediyorum. Afet bölgesindeki başta çocuklar, gençler ve kadınlar olmak üzere bu felaketten etkilenen herkese psiko-sosyal anlamda destek olmayı hedefleyen bu projeye çalışanlarımız da gönüllülük kapsamında doğrudan ve dolaylı olarak dahil oldular. Beraber uzun yıllardır birbirinden değerli projelere imza atıp milyonlarca insanın hayatına dokunduğumuz kıymetli proje ortağımız TOG’la birlikte yürüteceğimiz bu proje için oldukça heyecanlıyız.”
TOG Genel Müdürü Ayşe Kırımlı da doğal afetler sonrasında toplum ihtiyacının karşılanmasında en önemli rollerden birisini sivil toplum kuruluşları ve paydaşların üstlendiğini bildirdi.
Kırımlı, 20 yılı aşkın süredir Türkiye’nin farklı şehirlerinden bir araya gelen Toplum Gönüllüsü gençlerin daha iyi bir dünya hayaliyle hayata geçirdikleri projeleri destekleyerek onları güçlendirdiklerini anlattı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından binlerce Toplum Gönüllüsü gençle dayanışma ağları örerek depremin olumsuz etkilerini azaltmak için çalıştıklarını kaydeden Kırımlı, “Destek merkezlerimizle bu dayanışmanın sürdürülebilir olmasını ve iyileşme sürecine destek olmayı hedefliyoruz. GSK Türkiye gönüllüleri ve gençlerle birlikte bölgede gerçekleştireceğimiz psikososyal destek çalışmalarıyla başta çocuklar, gençler ve kadınlar olmak üzere, tüm bölge halkını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Uzun yıllardır paydaşımız olan değerli GSK Türkiye ailesine katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.” yorumunda bulundu.