Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay’ın salıverilmesine yönelik Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına ilişkin Yargıtay, AYM’nin “Anayasa’yı uygulanamaz hale getirdiğini”, “kaos ortamı oluşturduğunu”, “tıpkı birtakım terör örgütleri gibi Yargıtay’ı tehdit ettiğini” öne sürdü ve, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Kararın ardından Anayasa hukukçuları, siyasetçiler açıklamalarda bulunarak tepki gösterdi. “Yargıda darbe” olarak nitelendirilen kriz sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ilk açıklama geldi. Yurtdışı dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Yargıtay kararı bir kenara atılamaz. AYM maalesef yanlışları arka arkaya yapar hale geldi” dedi.
Bu açıklamanın ardından Beştepe’deki 10 Kasım töreninde yeniden konuşan Erdoğan, yargıda çıkan krize işaret ederek olanları “Yeni Anayasanın” gerekliliğine yordu.
“YARGITAY İNİSİYATİF ALMIŞ OLAMAZ”
Yaşananların zannedildiği gibi yargı içindeki AKP-MHP klikleri arasındaki gerginlik olmadığını öne süren Akademisyen-Yazar Fatih Yaşlı, “Ortada bir taktik var. Yargıtay, AYM kararını tanımama durumunu siyasi iradeden bağımsız şekilde almış olamaz. Bu kriz Yargıtay’ın inisiyatif alarak yarattığı ya da AKP-MHP arasında yaşanan bir kriz değil, saraya rağmen alınan bir karar yok. Bu kriz bilerek yaratıldı. Çözülsün diye ortaya atılmış yapay bir kriz var ve Erdoğan’da bu krizin çözümünün Anayasa değişikliği olduğunu söylüyor” diye konuştu.
“AYM MUHALİFMİŞ GİBİ BİR HAVA YARATILDI”
Fatih Yaşlı, yargıda AKP, MHP ya da tarikâtlerin bir güç savaşına işaret ederek, “Bunlar istisnai durumlar değil. Bu gibi rejimlerde farklı güç odakları kendilerine güç alanları yaratırlar ve devlet aygıtı içerisinde o güce dair kavgalar verirler. Tepedeki şef figürü de onları denetler ve o rekabetten güç alır. Erdoğan’a karşı, muhalif bir kavga yok. Erdoğan da MHP ya da başka bir kliğe işaret etmedi. Anayasa zaten askıdayken, AYM kararları istenildiği zaman tanınmıyorken, AYM sanki Erdoğan’a muhalifmiş gibi bir hava yaratıldı” dedi.
“KURUCU İLKESİ İSLAM OLAN YENİ REJİM!”
Erdoğan’ın kendisini ikinci kurucu olarak gördüğünü ve Atatürk ile kıyasladığını belirten Yaşlı, “Kurucu paradigma ile bir sorunu olduğunu ve Yeni bir anayasa yapmak istediğini biliyoruz. Anayasalar kurucu metinlerdir, rejim inşaa ederler. Zaten Erdoğan 20 yıldır kendi kafasındaki rejimi fiilen hayata geçiriyor.
Kurucu ilkesi islam olan bir rejim adım adım inşaa edildi ve anayasal meşruiyet kazandırılmak isteniyor. Bunun üzerinden Cumhuriyet ile olan hesaplaşma kurumsallaşacak ve Erdoğan tarihe böyle geçecek. Erdoğan gibi liderler kendi sözlerinin son söz olmasını ve kontrol mekanizmasının olmamasını isterler. Yeni yapılacak anayasa ya anayasal yargının tamamen ortadan kalktığı ya da yetkilerinin son derece sınırlandığı bir anayasa olacaktır” ifadelerini kullandı.